Lenin ve sömürge halkları – Ho Chi Minh

Ho Chi Minh’in bu duygusal anma yazısı Lenin’in ölümünün ardından 27 Ocak 1924 tarihli Pravda Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Lenin’in ölümüden altı ay sonra 17 Haziran- 8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen Komünist Enternasyonal’in Beşinci Kongresi’nde etkin bir rol almış ve aşağıdaki anma yazısında beklentilerini ilettiği ve kurucuları arasında yer aldığı Fransız Komünist Partisi’ni sömürgeciliğe güçlü bir şekilde karşı çıkmadığı için eleştirmiştir. Kongrede ezilen köylülerin devrimci rolünün önemine vurgu yapmıştır. Eleştirilerinin ve köylülerin devrimci rolüne ilişkin vurgusunun ardından aynı yıl Aralık ayında Guangzhou kantonuna geçmiştir. Lenin’e sevgisini göstermenin en iyi yolunun öğütlerini yerine getirmek olduğunu düşünen Ho Chi Minh, henüz Çinhindi Komünist Partisi’ni kurmadan evvel burada Vietnam ulusal hareketinin ilk kadrolarını toparlamış ve Vietnam Devrimci Gençlik Derneği’ni kurmuştur.


 “Lenin Öldü!” Bu habere insanlar hazırlıksız yakalandı. Afrika’nın bereketli ovalarından, Asya’nın yeşil çayırlarına kadar yayıldı. Doğrudur; siyah ya da sarı [halktan] insanlar Lenin’in kim olduğunu ya da Rusya’nın nerede olduğunu tam olarak bilmiyorlar henüz. Emperyalistler onları kasten cehalet içinde bıraktı. Cehalet, kapitalizmin başlıca dayanaklarından biridir. Ama onların hepsi, Vietnamlı köylülerden Dahomey ormanlarındaki avcılara kadar hepsi, dünyanın uzak bir köşesinde, kendilerini sömürenleri devirmeyi başaran, efendilere ve sömürge valilerine ihtiyaç duymadan kendi ülkesini yöneten bir milletin olduğunu gizlice de olsa öğrenmiştir. Üstelik o ülkenin Rusya olduğunu, orada cesur insanların olduğunu ve içlerinden en cesurunun da Lenin olduğunu öğrendiler. Bu bile, o ülkeye ve liderine karşı derin bir hayranlık ve sempati beslemeye yetti.

Ama hepsi bu değildi sadece. Aynı zamanda o büyük liderin kendi halkını özgürleştirdikten sonra diğer halkları da özgürleştirmeyi istediğini öğrendiler. Beyaz halkları, sarı ve siyah halkların kendilerini yabancı mütecavizlerin boyunduruğundan, tüm yabancı mütecavizlerden, sömürge valilerinden vb. kurtarmaları için yardıma çağırdı. Ve bu hedefe ulaşmak için mutlak bir program oluşturdu.

İlkin, dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir insan ve böyle bir program olabileceğine inanmadılar. Ama daha sonra cılız da olsa, Komünist Partileri, sömürülen halklar için, kendileri de dahil tüm sömürülen halklar için savaşan Komünist Enternasyonal adlı örgütü duydular. Ve o örgütün liderinin Lenin olduğunu öğrendiler.  

Ve sadece bu bile, bu halkların -kültürel seviyeleri düşük olsa da kadirşinas ve iyi niyetli bir halk -Lenin’e içten saygı duymaları için yeterliydi. Lenin’Iikurtarıcıları olarak görüyorlar. “Lenin öldü, öyleyse bize ne olacak? Lenin gibi, bizim kurtuluşumuz için zamanlarını ve emeklerini harcayan başka cesur ve cömert insanlar olacak mı?” Ezilen sömürge halklarının merak ettiği şey budur.

Bize gelirsek, bu telafisi mümkün olmayan kayıptan derinden etkilendik ve tüm halkların ortak matemini kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Ama inanıyoruz ki Komünist Enternasyonal ve sömürge ülkelerdekiler de dahil tüm şubeleri önderin bize bıraktığı dersleri ve ilkeleri yerine getirmede başarılı olacaktır. Bize öğütlerini yerine getirmek ona olan sevgimizi göstermenin en iyi yolu değil mi?

Hayatı boyunca babamız, öğretmenimiz, yoldaşımız ve rehberimizdi. Bugünse bize sosyalist devrime giden yolu gösteren parlayan yıldızdır.

Ölümsüz Lenin bizim eserimizde ebediyen yaşayacak.

Kaynak: https://www.marxists.org/reference/archive/ho-chi-minh/works/1924/01/27.htm

Çeviren: Meral Alankuş