Ulusal direniş mücadelesinde Vietnamlı kadınların mirası – Sarah Ochoa

“Kiraları ve faiz oranlarını düşürün!
Eşit işe eşit ücret!
Kadınlar için tehlikeli iş yok!
İki ay tam ücretli doğum izni!
Kahrolsun zorla evlilik!
Kahrolsun çok eşlilik!
Kadınların aşağılanması son bulsun!”

Vietnam Kadınlar Birliği Sloganları, 1930

Tarihi bir savaş: Dien Bien Phu

Vietnam’ın kuzeybatısındaki Muong Thanh Vadisi’ndeki bir kasabada, Vietnamlı anti-emperyalist savaşçılar, iki ay içerisinde 16.000’den fazla Fransız sömürge askerini kuşatma altına alarak mağlup etti ve Fransız imparatorluğunun çöküşünü getirdi. Dien Bien Phu, tüm tarih boyunca ezilenlerin en büyük zaferlerinden biriydi ve tüm dünya devrimcilerine ve ilericilere ilham kaynağı oldu. Bu zaferi ve bu zaferde kadınların oynadığı merkezi rolü hafife alamayız.

Kadınlar Vietnam’da her zaman mücadele içindeydiler ve Dien Bie Phu’da doruğa ulaşan Fransızlara karşı direnişte çoğunlukla ön saflarda yerlerini aldılar. Kadınların merkezi ve öncü rolü olmasaydı, Fransızlara karşı ulusal kurtuluş mücadelesi zafere ulaşamazdı.

Vietnam’da uzun bir geçmişi olan bir kadın direnişi geleneği var. Yüzyıllardır dilden dile dolaşan bir hikaye, Trung kardeşlerin MS 40’ta Çinli işgalcilere karşı isyanını tekrar dile getiriyor. Trung Trac ve Trung Nhi kızkardeşler, halkının güvenini kazanmaya çalıştı. Büyük olan kız kardeş Trung Trac, askeri lider olma cüretine sahip olduğunu kanıtlamak için bölgede yenilmez bir katil olduğu söylenen bir kaplanı öldürdü. Kaplanı öldürdükten sonra, diğerlerini Çinlilere karşı kendisini takip etmeye ikna etmek için kaplanın derisini giydi. Kız kardeşler, tüm insanları isyana birlikte öncülük etmeye çağırdılar ve 36 kadını isyanda general olmaları için eğittiler. Bu kadınlar daha sonra Çinlileri Vietnam’dan sürmeyi başaran 80.000 kişilik bir orduya liderlik ettiler. Çinliler sonunda Vietnamlıları yenmiş olsalar da Trung kardeşlerin savaşçı ruhu Vietnam ulusal direniş kimliğine ilham vermeyi sürdürüyor.

Çin işgaline karşı mücadele eden kadınlar o kadar sıradan hale geldi ki, “düşman geldiğinde kadınlar da savaşmak zorunda” sözü ortaya çıktı. Ataerki, bu tarihin yeniden anlatılma usulünü hâlâ etkiliyor, bu nedenle, kadınların direniş kültürünün sözlü tarih aracılığıyla sürdürüldüğünü açıklamak önemlidir. Kadınların tarihinin yeniden anlatılması, yüzyıllardır feodal lordlara, Fransız sömürgecilerine ve en son ABD ordusuna karşı savaşmaları için kadınlara ilham verdi.

1884’te, 40 yıllık savaş ve talandan sonra, Fransızlar Vietnam’a yerleştiler ve ulusu yapay olarak üç “ülke”ye böldüler. Fransız işgali herkesin bildiği üzere insanlık dışı ve vahşiceydi.

İlk Vietnam Kadınlar Birliği, 1930’da Ho Chi Minh önderliğindeki Çinhindi Komünist Partisi’nin desteğiyle kuruldu. Çinhindi Komünist Partisi, kadınların kurtuluşu mücadelesini, ulusal bağımsızlık kazanmak için Fransız emperyalizmini yenmek ve köylülere toprak kazanmak için feodalizmi devirmek gibi temel hedeflerinin bir parçası olarak bünyesine kattı. Çinhindi Komünist Partisi’nin çoğu kadın üyesi, kadın haklarına odaklanmak ve aynı zamanda partinin hedeflerini desteklemek için ayrı bir örgüt olarak faaliyet gösteren Kadınlar Birliği’nin liderleriydi. Birlik, hem köylüleri hem de kadın fabrika işçilerini örgütledi ve mücadelelerini Fransız sömürgecilere karşı miting ve grevlerde birleştirdi. 1930’da, bir kauçuk plantasyonundaki grevciler yerel Fransız askerlerini silahsızlandırdı, ağaçlarla barikatlar kurarken köylüler grevcilere malzeme tedarik etti. Bu eylemler sırasında Fransız Yabancı Lejyonerleri tarafından tecavüze uğrayan kadınlar tecavüzcüleri kör etti. Yoğun Fransız baskısı, Kadınlar Birliği’ni illegal bir örgüt olarak çalışmaya zorladı.

Ancak baskı, kadınların örgütlenmesini ve direnmesini engellemedi. Fransız memurların köylü ayaklanmaları nedeniyle kaçmalarından sonra kurulan köylü yönetimleri olan Nghe Tihn Sovyetleri, kısa bir süre Vietnam’ın iki eyaletinde yerel iktidarı elinde tuttu. Sovyetler, kadınlara toprak, siyasi eğitim dersleri ve halka açık toplantılarda yer verdi. Fransızlar Sovyetleri bombaladıktan sonra, kadınların kurtuluşu ve sömürgeciliğe karşı mücadeleyi sürdürmek için Kadınlar Birliği’ne daha fazla kadın katıldı. Kadın kadrolar, düğünler ve cenazeler gibi toplumsal olarak göze çarpmayan olaylar sırasında yeraltı örgütüne katılmaya devam etti. Baskı o kadar güçlüydü ki, kadınlar tamamen anonim kalmak, yüzlerini saklamak ve geceleri buluşmak zorunda kalıyordu.

Fransızlara karşı ulusal egemenlik savaşında kadınlar kritik rol oynamaya devam etti. Japon ve Fransız işgaline karşı savaşan birçok grubun birleşik cephesi olan Viet Minh, 1940’ların başında kadınların silahlı mücadeleye katılmasını kabul ederek kuruldu. Hanoi’deki Vietnamlı Kadınlar Müzesi, ulusal olarak 980.000’den fazla kadının gerilla kuvvetlerine katılım yaptığını ve “Hung Yen eyaletindeki Hoang Ngan’ın 7.365 kadın üyeden oluşan en büyük gruba ev sahipliği yaptığını, bu grubun 680 çarpışmada savaştığını, 13 düşman karakolunu, 16 kilometre telefon hattını imha ettiğini ve 383 düşman askerini öldürdüğünü veya tutukladığını” açıkladı. Kadınlar, savaşmanın yanında askerlere bakıyor, askerleri ikmal ediyor, finansman buluyor ve yiyecekleri sağlıyorlardı. 1950 ile 1954 arasında kadınlar gıda ve silah taşımacılığına 9.578.000 iş gününü verdi- bu günlerin 2.381.000’i sadece Dien Bien Phu kampanyası içindi. 1946’da ortaya çıkan yeni Kadınlar Birliği, ulusal bağımsızlık için savaş yıllarında (1946-1954) birkaç milyon üyeyi kapsayan şekilde büyüdü.

7 Mayıs 1954’te, 55 günlük savaşın ardından, Vietnam ordusu, geçilmez olduğu düşünülen müstahkem Fransız kalesi Dien Bien Phu’yu tamamen yok etti. Savaşı, Vietnam Halk Ordusu Başkomutanı Vo Nguyen Giap yönetti ve 10.000 Fransız askerini teslim olmaya zorladı. Yenilgiler, sadece Vietnam’daki değil tüm Fransız sömürgeciliği için felaket oldu.

Yenilgi, Vietnam halkının ABD emperyalizmine karşı etkin direnişinin de yolunu açtı. General Giap’in 50 yıl sonra verdiği bir röportajda açıkladığı gibi: “Dien Bien Phu’daki zafer ve Fransızlara karşı direniş savaşı, ordumuza ve halkımıza, Amerikan saldırganlarını yenmek ve 30 yıllık kurtuluş savaşını muzaffer bir sona ulaştırmak için temel, teori, deneyim ve güven verdi.”

Vietnamlılar Fransızları Dien Bien Phu’da yendiğinde, Birleşik Devletler Fransa’nın askeri masraflarının yüzde 80’ini ödüyordu. Kısa bir süre sonra imzalanan Cenevre Konferansları, Vietnam’ı bağımsız ve egemen bir ulus olarak tanıdı, Fransa’yı Vietnam’dan çıkmaya zorladı ve ülkenin Kuzey’deki Viet Minh askerlerinden ve Güney’deki Fransız askerlerinden “barışçıl silahsızlanma”sını sağlamak için, ülkeyi 17. paralelde geçici olarak böldü. Konferans ayrıca 1956’da bir seçim ve yeniden birleşme çağrısında bulundu. Ancak Amerika Birleşik Devletleri sözleşmeyi imzalamayı reddetti ve bunun yerine 17. paralelin altındaki Diem rejimini finanse etti. Bu manevra, ABD’nin Vietnam’a doğrudan müdahalesinin ve sonunda 1966’da tam ölçekli işgalinin ve savaşın zeminini hazırladı.

Dien Bien Phu, dünya tarihinde bir sömürge imparatorluğunun en büyük yenilgisine damgasını vuruyor. General Giap’ın dediği gibi, “ezilen halklar için bir gurur ve güven kaynağı ve dünya çapındaki sömürgecilik karşıtı hareket için bir cesaret ve ilham kaynağı haline gelen” bir zaferdir. Bu, örgütlü bir devrimci komünist partinin, halk içerisinde olgunlaştığında ve kök saldığında neler yapabileceğinin zirvesidir. Çinhindi Komünist Partisi, halkın nabzını tuttu ve Fransızlara karşı silahlı ve silahsız direnişte çok önemli bir rol oynayan Kadınlar Birliği’nin ortaya çıkması da dahil olmak üzere direnişi örgütledi. Aynı köyden, aynı aileden kuşaktan kuşağa kadınlar savaşmak için eğitildiler ve direniş Vietnamlı kadınların bilincinin bir parçası haline geldi. Bu kadınlar, binlerce yıl öncesine dayanan vazgeçilmez bir mücadele mirası taşıyorlar ki o miras Vietnam halkının yirmi yıl sonra Vietnam Savaşı sırasında ABD imparatorluğuna en büyük darbelerden birini vurdu.

Kaynak: https://www.breakingthechainsmag.org/the-legacy-of-vietnamese-women-in-the-national-resistance-struggle/

Çeviren: Meral Alankuş