Zbigniew Brzezinski: “Dünya tarihi için en önemli şey nedir? Taliban mı yoksa Sovyet imparatorluğunun çöküşü mü?” | 1998

ABD’nin 2021 Mayıs ayı itibariyle askerlerini Afganistan’dan çekeceğini açıklaması, kimi çevrelerce Taliban’a karşı mağlubiyetin kabulü olarak yorumlandı. ABD’nin “demokrasi götürme” vaatleri gibi “en uzun savaşı bitirme” niyeti de emperyalist politikalarını bir güç kaybı nedeniyle değiştirmesine değil olsa olsa daha acil önceliklerine işaret etmektedir. İktidarın neredeyse barışçıl bir şekilde Taliban’a terk edilmesi, bugünkü konjonktürde ABD’nin Çin ile hegemonya mücadelesinde bölgedeki istikrarı bozmaya yönelik sıradan hamlelerinden biri olduğu basitçe görülmektedir.

Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski’nin aşağıdaki röportajı, 1979 Sovyet müdahalesi öncesi anti-komünist Taliban’a yapılan yardımların bir itirafını içermektedir.


Zbigniew Brzezinski ile Afganistan hakkında röportaj- 1998

(Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı)

Soru: CIA’in eski yöneticisi Robert Gates anılarında [“From the Shadows“], Amerikan istihbarat servislerinin Sovyet müdahalesinden 6 ay önce Afganistan’daki Mücahitlere yardım etmeye başladığını belirtti. Bu dönemde Başkan Carter’ın ulusal güvenlik danışmanıydınız. Öyleyse bu olayda bir rolünüz vardı. Bu doğru mu?

Brzezinski: Evet.  Resmitarihe göre, Mücahidlere CIA yardımı 1980’de, yani Sovyet ordusunun 24 Aralık 1979’da Afganistan’ı işgal etmesinden sonra başladı. Ancak şimdiye kadar gizli kalan gerçek, tam aksidir: Gerçekte, Başkan Carter’ın Kabil’deki Sovyet yanlısı rejimin muhaliflerine gizli yardım için ilk yönergeyi imzaladığı tarih 3 Temmuz 1979’du. Ve o gün, başkana bu yardımın bir Sovyet askeri müdahalesini kışkırtacağını düşündüğümü açıkladığım bir not yazdım.

S: Bu riske rağmen, bu gizli eylemi savunuyordunuz. Ama belki de Sovyetlerin bu savaşa girmesini istiyordunuz ve onu kışkırtmaya çalıştınız?

B: Tam öyle değil. Rusları müdahale etmeye zorlamadık ama bilerek onların müdahale olasılığını artırdık.

S: Sovyetler, ABD’nin Afganistan’daki gizli müdahalesine karşı savaşmak niyetinde olduklarını ileri sürerek müdahalelerini meşrulaştırdığında kimse onlara inanmadı. Ancak, gerçek bir temele dayanıyordu. Bugün hiçbir şeyden pişmanlık duymuyor musunuz?

B: Neyden pişmanlık duyacağım? O gizli operasyon harika bir fikirdi. Rusları Afgan tuzağına çekme etkisi oldu ve benim pişman olmamı mı bekliyorsunuz? Sovyetlerin resmi olarak sınırı geçtiği gün, Başkan Carter’a şunları yazdım: Artık SSCB’ye kendi Vietnam savaşını sunma fırsatımız var. Hakikaten de Moskova, neredeyse 10 yıl boyunca, hükümet tarafından desteklenemeyen bir savaşı sürdürmek zorunda kaldı.  Bu çatışma, moral bozukluğuna ve sonunda Sovyet imparatorluğunun dağılmasına yol açtı.

S: Ve İslami köktenciliği desteklediğiniz, geleceğin teröristlerine silah ve tavsiye verdiğiniz için de pişman değil misiniz?

B: Dünya tarihi için en önemli şey nedir? Taliban mı yoksa Sovyet imparatorluğunun çöküşü mü? Uyandırılmış Müslümanlar mı yoksa Orta Avrupa’nın kurtuluşu ve soğuk savaşın sonu mu?

S: Uyandırılmış Müslümanlar mı? Daha önce söylendi ve tekrarlandı: İslami köktencilik bugün bir dünya tehdidini temsil ediyor.

B: Saçmalık! Batı’nın İslam konusunda küresel bir politikası olduğu söyleniyor. Bu aptalca. Küresel bir İslam yoktur. İslam’a demagoji ve duygudan uzak, akılcı bir şekilde bakın. 1,5 milyar takipçisi ile dünyanın önde gelen dinidir. Fakat Suudi Arabistan köktenciliği, ılımlı Fas, Pakistan militarizmi, Mısır’ın Batı yanlısı veya Orta Asya laikliği arasında ortak olan nedir? Hıristiyan ülkeleri birleştiren şeyden başka bir şey değil.

Kaynak: https://www.marxists.org/history/afghanistan/archive/brzezinski/1998/interview.htm

Yazı Görseli: Görselde 27 Nisan 1978’de Afganistan’da Marksist subayların desteğiyle iktidarı ele geçiren Afganistan Demokratik Halk Partisi taraftarlarının, partinin genel sekteri Nur Muhammed Terakki’nin fotoğraflarını taşıdıkları görülüyor.

Çeviren: Meral Alankuş